Tarantula

TARANTULA

Çoğu kimse tarantulanın bir örümcek olduğunu bilse de ancak birkaç kişi hayvanın kesim tipini söylemeyi başarır. Bu ad büyük bir kargaşaya neden olmuştur. Başlangıçta tarantula adıyla güney İtalya'da yaşayan kurt örümcekleri familyasından küçük bir cins kastediliyordu. Bu Ad Taranto şehrinin isminden gelmekte idi. Orada yaygın olan efsaneye göre Tarantulan'nın ısırması insanı öldürüyordu. Kurban ancak bitkin düşünceye kadar dans ettiği ve zehiri terliyerek sisteminden attığı taktirde kurtulabiliyor. Dansa da tarantel adı verilmişti. Bu efsane ortaçağ hatta belki daha da önce Kristof Kolomb'un Amerika'yı bulmasından çok daha evvel çıkmıştı. Bu buluş kısa bir süre sonra güney Amerika'nın kuş yiyen ,iri örümcekleri ne de tarantula adı takılırdı, İri boyları de çok kimse için tiksindirici olan kılları bu örümceklere karşı duyulan yaygın dehşeti haklı çıkarıyordu.Ayrıca bunlar güney İtalya'nın korkunç örümceğinin çok kimsenin kafasındaki hayallerine de uyuyordu. Örümcek bile olmayan bazı zararsız kamçılı akreplerin tarantulagiller adlı bir familyaya sokulmaları ise kargaşalığı arttırdı. Tarantula cinsinden yaklaşık 12 cins vardır. Bütün bu kargaşalığın çıkmasına neden olan örümcekde bunların arasındadır. Bu örümceğe başlangıçta delirten Tarantula deniyordu sonradan kurt tarantula ismi verildi. Şimdi ise Örümceğin ismi gerçek tarantula yada gerçek tarenteldir. Örümceğin uzun de biraz ensiz vücudu gridir. Boyu ikibuçuk santimden biraz uzun olur. Üzerinde koyu renkli benekler vardır.Vücuduyla hemen hemen aynı boyda olan bacakları kıllıdır. Diğer Avrupa Cinslerede buna benzerler boyları 1.25 santimden biraz uzundur. Fabre tarantulası cinsinde karnında hançere benzer bir şekil vardır. Güney Avrupa'nın Tarantulası Kurtörümceği diye bilinir. Tarantulalar cinslerine göre alçak topraklardan 600 m kadar olan yüksekliklerde yada daha yüksek dağlar otlaklar fundalıklar ve kırlar gibi açıklık yerlerden ağaçlıklara kadar değişik çevrelerde bulunur. Topraktaki kısa tünellerde yaşar ve ağ örmez. Kurt örümcekleri gibi avlarını kovalarlar. Daha çok küçük böcekleri yakalarlar. Kurbanlarını vücutlarının içine zehir akıtarak Öldürürler. Fransız böcekler bilimi uzmanı Henry Fabre bu zehirin böceklerin hemen öldürdüğünü tanık olmuş ve sıvının etkisinde efsane açısındanda incelemiştir. Tarantulanın bir serçeyi ısrıdığını ama yavru kuşun üç günde öldüğünü görmüştür. Bir köstebek ise 36 saat içersinde can vermiştir. Bu olaya bakarak örümceğin insanları ısırmasını, başlarına dert açabileceğini ve zehire karşı önlemler alınması gerektiğine karar vermiştir.Bütün örümceklerde olduğu gibi tarantularda ayrıntılı kur yapılır. Ve bu cinsin erkeğide uygun şekilde gerçekten dans eder.İki cinste erkek duyu ayaklarını önce ağar ağar sonrada hıza aşağı yukarı oynatır. Sonra karnını titretir. Arkasından sarsak adımlarla dişini etrafında dolaşır. Şahlanır gibi doğrularak duyu ayaklarını havaya kaldırır.Ön bacaklarınıda kaldırarak kıvırır bunları titreyerek yere indirmeden önce kesik bir hareketle havaya diker.Sonunda dişi uysallaşır. Erkek semen keseciklerini önce bir duyu ayağından, sonra diğerinden dişiye iletir